Günlük yaşamın temposu, spora olan ilgi ve yaşla birlikte ortaya çıkan eklem sorunları ortopedi alanında sıkça karşılaşılan rahatsızlıkları beraberinde getirir. Diz, bilek ve topuk gibi vücudun kritik bölgelerinde oluşan hasarlar sadece hareket kabiliyetini değil, yaşam kalitesini de doğrudan etkiler.
Menisküs yırtığı
Diz ekleminin önemli bir parçası olan menisküs, yük dağılımını sağlayan ve eklem yüzeylerini koruyan kıkırdak yapısında bir dokudur. Özellikle sporcularda ve aktif yaşam süren bireylerde sıkça rastlanan menisküs yırtığı, ani dönme hareketleri, travmalar veya yaşa bağlı dejenerasyon sonucu ortaya çıkar. Bu durum dizde şiddetli ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına yol açar. Daha detaylı bilgi ve tedavi yöntemleri için menisküs yırtığı üzerine hazırlanmış uzman içeriklere göz atılabilir.
Menisküs yırtığının belirtileri genellikle kişiyi hareketsiz bırakacak kadar rahatsız edici olabilir. Dizde kilitlenme hissi, merdiven çıkarken zorlanma ve uzun süre ayakta kalamama en sık görülen şikâyetlerdendir. Fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri ile kesin tanı konulur. Tedavi süreci, yırtığın derecesine ve hastanın yaşam tarzına göre şekillenir. Küçük yırtıklarda istirahat, soğuk uygulama ve fizik tedavi yeterli olabilirken, büyük yırtıklarda artroskopik cerrahi yöntemler tercih edilir.
Bilek kırığı
El bileği, birçok küçük kemikten oluşan karmaşık bir yapıdır. Düşmeler, trafik kazaları veya spor yaralanmaları sonucunda meydana gelen bilek kırığı hem fonksiyon kaybına hem de uzun süreli ağrılara sebep olabilir. Daha kapsamlı bilgiye bilek kırığı ile ilgili hazırlanan uzman içeriklerden ulaşmak mümkündür.
Bilek kırıkları genellikle şiddetli ağrı, şişlik, şekil bozukluğu ve el fonksiyonlarında kayıp ile kendini gösterir. Tanı, çoğu zaman röntgen veya ileri görüntüleme teknikleri ile konulur. Tedavi yaklaşımı kırığın tipine göre değişir. Basit kırıklarda alçı uygulaması ve istirahat yeterli olurken, parçalı veya eklem yüzeyini etkileyen kırıklarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Cerrahi tedavide amaç, kırık kemik parçalarının doğru hizalanması ve stabilizasyonun sağlanmasıdır. Bu sayede iyileşme süreci hızlanır ve bilek fonksiyonları büyük ölçüde korunur. Ameliyat sonrası dönemde fizik tedavi ve rehabilitasyon süreçleri el bileğinin hareket açıklığını geri kazandırmak için oldukça önemlidir.
Haglund deformitesi ameliyatı
Topuk kemiğinin arka kısmında oluşan kemiksi çıkıntı olarak bilinen haglund deformitesi ameliyatı, özellikle ayakkabı vurması sonucu oluşan tekrarlayan sürtünmelerin ve topuk ağrısının en önemli nedenlerinden biridir. Konu hakkında ayrıntılı bilgi için haglund deformitesi ameliyatı ile ilgili uzman görüşlerine başvurulabilir.
Haglund deformitesi, genellikle dar ayakkabı kullanımı, aşil tendonu gerginliği veya genetik faktörler nedeniyle ortaya çıkar. İlk belirtiler arasında topuk bölgesinde şişlik, kızarıklık ve yürüme sırasında artan ağrı yer alır. Erken dönemde ayakkabı değişikliği, topuk desteği ve fizik tedavi yöntemleri ile şikâyetler azaltılabilir. Ancak ileri vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.