1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Ankara’da ‘Anaokulu’ deyince koruyucu ve eğitici meleği: Ceren Toraman

Ankara’da ‘Anaokulu’ deyince koruyucu ve eğitici meleği: Ceren Toraman

featured
ankarada-anaokulu-deyince-koruyucu-ve-egitici-melegi-ceren-toraman.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çocukluk yaşlarından itibaren anaokulu öğretmeni olmaya karar veren ve kariyerini o yıllarda belirleyen Ceren Toraman, Türkiye’deki eğitiminden sonra Londra’da da çocuk eğitimi üzerine çalışmalar yapmış. 30 yıllık tecrübesi ile Ankara Batıkent’te BM Montessori Preschool adlı iki anaokulu ile hizmet veriyor. “Çocuklara ilk güven ve değer duygusunu aşılıyoruz.” diyen koruyucu ve eğitimci bir melek.

Ceren Toraman’ın hikayesi nasıl başlıyor ve nasıl devam ediyor?

Hikayem, 14 yaşımda anaokulu öğretmeni olmaya karar vermemle başladı.  Kolej hayatımı bitirerek o zamanlar benim için radikal bir karar olan kız meslek lisesi çocuk gelişimi bölümüne geçiş yaptım. Ankara’da doğdum ve büyüdüm. Hayatımın merkezinde her zaman çocuklar vardı. Küçüklüğümden beri çocuklarla kurduğum bağ, bu alanda ilerlememi sağladı. Erken yaşta başladığım sahada ve okullarda ki gönüllü çalışmalarım sonucunda bunun bir meslek değil,  bir amaç olduğunu anladım. Bu farkındalıkla akademik ve mesleki yolculuğumu şekillendirdim. Gazi Üniversitesi “Çocuk Gelişimi Bölümünü “ okuduktan sonra Londra’ya gittim. Toplamda stajımla birlikte mesleğimde 30.yılım. Şimdi ise Batıkent BM Montessori Preschool ile bu yolculuğu başka çocukların hayatlarına dokunarak sürdürüyorum.

BENİM GİBİ BABASIZ BÜYÜYEN ÇOCUKLARA DAİMA DESTEK VERECEĞİM

Çocuklara olan sevginiz mesleki kariyerinizi belirlemiş. Sanırım Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümünü de bu yüzden seçtiniz ?  

Her zaman içimde büyümeyen küçük bir çocuk var ve hala da var. İçimdeki o çocuğu ömür boyu mutlu etmeye söz verdim. Benim mutluluğum her zaman çocuklarla olduğum zaman. Benim gibi babasız büyüyen çocukları mutlu etmek ve onların yanında olmak istedim. Bunu sadece çevremde olan çocuklarla değil, tanımadığım ve ulaşabildiğim tüm çocuklarla yapmak istiyorum. İnsan hayatının en önemli dönemi 0-6 yaş arasıdır. İnsan beyni çok güçlü bir makinedir ve bazen iki yaşındaki bir olayı bile bilinçaltımızda hissetmemizi sağlar. Bu sebeple çocukların ilk yıllarının, hayat boyu sürecek karakter inşasında belirleyicidir. Onların gelişimine bilimsel bir altyapı ile katkı sunabilmek, sağlıklı bireyler yetişmesine aracılık edebilmek adına okuduğum bölümü bilinçli bir şekilde tercih ettim. İyi bir eğitimci, yalnızca bilgiyi değil, vicdanı, merhameti, insani duyarlılığı ve tüm gelişimleri de merkeze almalı. En büyük örnek kendimim ve ben hep kendimden yola çıkarak kararlar aldım. Çocukken yaşadığımız olumsuz olayların insan hayatında ne denli etkili olduğunu anladığımda ben de çocukların hayatına dokunmak istedim.

MONTESSORI BİR EĞİTİM ŞEKLİ DEĞİL BİR YAŞAM TARZIDIR

Ankara Batıkent Montessori Anaokulu’nu açmaya nasıl karar verdiniz?

Montessori bir eğitim şekli değil bir yaşam tarzı ve felsefedir. Montessori felsefesiyle tanıştığımda, Türkiye’de bu felsefe henüz yaygın değildi. Ankara’da bir okul vardı. Londra’da dört yıllık bir eğitim ve çalışma hayatını tecrübe ettikten sonra tekrar döndüğümde birkaç okul daha açılmıştı. O zaman yaşım küçüktü ve Londra’da kazandığım deneyimleri buradakilerle harmanlayarak çalışmaya başladım. Türk aile yapısı ile Avrupa aile yapısı çok farklı. Bu sebeple Türkiye’de olması gereken gerçek bir Montessori felsefesini insan hayatına uyarlayamıyoruz. Çünkü bu felsefe doğumdan başlıyor ve ömür boyu devam ediyor. Ama ben Türkiye’de de yapabildiğimin en iyisini yapmak ve Montessori felsefesinin temel kurallarını, temel maddelerini baz alarak kendi okulumda uygulamak istedim. Montessori ile tanıştığımda saygı, özgürlük alanı ve bireysel gelişim ilkelerinden etkilendim. Klasik sistemlerin çocukların potansiyelini sınırladığını gördüğümde “daha iyisi mümkün” dedim. Kendimi her zaman geliştirip, yetiştirdim. Yeni dünya düzeni ve yeni nesil çocuklara göre kendimi her zaman güncelliyorum. Uzun yıllar aldığım eğitimler, yaptığım gözlemler ve uluslararası örneklemeler sonrasında, Montessori sistemini doğru anlayan, doğru anlatan ve doğru uygulayan bir yapı kurdum.  İşte bu kararlığımı 30 yıllık tecrübelerimle ve kazandığım deneyimlerimle birleştirdiğimde Batıkent BM Montessori Preschool doğdu.

İKİNCİ ŞUBEMİZDE ŞİFALI TUZ ODASI DA BULUNUYOR

Okul ne zaman açıldı?

Batıkent BM Montessori Anaokulu, 2020  yılının Nisan ayında, 2.şubemiz olan BM Montessori Vip Preschool ise 2025 Nisan ayında çocuklara kapılarını açtı. Vip şubemiz özel bir mimari proje olarak tasarlandı. Arka planda çok büyük bir emek var. 1,5 yıllık hazırlık ve yapım sürecinin ardından açıldık. Hem fiziki ortamı Montessori sistemine uygun hale getirdik, hem de eğitim içeriklerimizi çocukların bireysel ihtiyaçlarına göre tasarladık. BM Montessori Vip Preschool binasının içinde, yüzme havuzu, tiyatro sahnesi, müzik, Çankırı’nın şifalı tuzu ile döşenen tuz odası da bulunuyor.    

Öğretmen kadrosu hakkında çok kısa bilgi verir misiniz?

Öğretmen kadromuz, çocuk gelişimi veya okul öncesi alanında lisans mezunu olan ve Montessori felsefesini benimseyen ve anlayan eğitimcilerden oluşuyor. Hizmet içi eğitimlerimize katılan ve iki mülakatın sonunda seçerek işe aldığımız ekip arkadaşlarımız, BM ailesine katıldıktan sonrada kendilerini geliştirmeye devam ediyorlar. Her biri çocuklara yalnızca öğretmen değil, aynı zamanda rehberlik eden bir yol arkadaşı olma vizyonunu taşıyor. Hedefi olan, idealist eğitimciler yetiştirerek yolumuza devam ediyoruz.

DEĞER VE GÜVEN DUYGUSU ÖNCELİĞİMİZ

Çok kısa ifade ile kurumsal değerleriniz neler?

Öncelikle değer ve güven duygusu. Çocuğuna değer veren aileler ile çalışmak bizi çok mutlu ediyor. Herhangi bir problem olduğunda veli ile işbirliği yapabilmek bizim için çok önemli. Kuralları olan, etik ve iş ahlakı ön planda bir kurumuz. Kişiye göre hareket etmeyiz. BM’de her şey nettir. Bizim önceliğimiz çocuğu mutlu etmektir. Veliyi mutlu etmekle mükellef değilizdir. Karşılıklı saygı, sevgi, anlayış diğer önem verdiğimiz konulardır. Çocuklarımıza sınırsız özgürlük değil, sınırlı özgürlük alanı tanırız. Bu şekilde sorumluluk bilincini ve sosyal ortama uyumu hedefleriz. Bilimsel, zihinsel, bedensel tüm gelişimleri destekleyerek yaşı geldiğinde ise bu gelişimleri akademik eğitimle birlikte harmanlayarak ilkokul sürecine çocuğu hazırlıyoruz. Çocuk odaklı bir kurumuz. Her çocuğu görür, duyar ve anlarız. Çocukla aynı dili konuşmak bizim önceliğimizdir.

Batıkent Montessori Anaokulu’nun tercih edilmesinin üç ana sebebi nedir?

Montessori sistemine sadık, bilimsel ve özgün bir eğitim modeli uyguluyoruz. Klişe bir eğitim anlayışıyla ezbere dayalı bilgilerle değil, çocuğun kişiliğine, gelişimine, mizacına göre ilerliyoruz. Çocuklarımızın bireysel gelişimlerini yakından takip ediyor, onlara özel programlar oluşturuyoruz. Her çocuk farklıdır ve her çocuğa bir grup içinde aynı eğitim sunulmamalıdır.

Güvenli, estetik ve çocuk ergonomisine göre tasarlanmış modern bir okul ortamı sunuyoruz. Özel tasarlanmış ve her çocuk ayrı ayrı düşünülmüş, ince detayları olan bir okul ortamı sağlıyoruz.

50 öğrenciden daha fazla başvuru olursa, hangi kriterlere göre 50 kişiyi belirliyorsunuz?

Başvuru yoğunluğu durumunda, öncelikle çocuğun gelişimsel ihtiyacına göre, sonrada başvuru sırasına göre belirliyoruz. Aile görüşmelerinde, Montessori felsefesine uyum sağlayabilecek aile tutumlarına dikkat ediyoruz. Ayrıca yaş gruplarına dengeli dağılım sağlayarak sınıf yapısını bozmamaya özen gösteriyoruz. Kayıt sürecimizde aceleci değil, bilinçli bir eşleşme ilkesini benimsiyoruz.

Kaç yaşında çocuk eğitime ve okul hayatına başlamalı?

Montessori eğitimine çocuk emeklediği andan itibaren başlayabilir. Eğer anne bireysel ilgileniyorsa 24 aya kadar öz bakım evresinde çocuk anne ile evde olabilir. Fakat çalışan bir annenin bebeği ise aile büyükleri, bakıcı, akrabadan destek almak yerine çocuk 12.aydan itibaren güvendikleri bir kuruma emanet edilebilir. Çocuğun hazır hissetmesine ve artık sosyalleşme ihtiyacını belli ettiği evreye göre yani 24.ay itibariyle anne evde olsa dahi çocuğun okula başlatılması gelişimsel açıdan sağlıklı olandır.

Sizden eğitim alan bir öğrenci nasıl bir ilkokul tercih etmelidir?

Bu soruyu velilerimizde çok soruyor. Türkiye’de Montessori eğitimi sadece okul öncesi dönemde var. Montessori felsefesini destekleyen ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite maalesef henüz ülkemizde bulunmuyor. Bu sebeple bizden mezun olan velilerimize, çocukların yarış atı gibi kullanıldıkları, sadece akademik eğitimin verildiği, ödevlerin çok olduğu bir okulu tercih etmemelerini öneririm. Branş derslerinin, sosyal ve kültürel faaaliyetlerin ağırlıklı olduğu, çocuğa keşfetme ve özgür olma alanı sağlayan, sosyal tesislerin olduğu, çocukların yaratıcılıklarını kullabilecekleri, laboratuvar, sanat merkezi, müzik sınıfı gibi alanların olduğu butik okulları tercih etmeleri ve eğitim kadrosunun da bu alanları desteleyebilecek nitelikte olmaları gerekmektedir. İlkokul döneminde ders çalışan çocuk değil hayal kuran çocuk başarılı olur. Ben akademik başarıdan önce sosyal başarıya öncelik veririm. Kendini ifade edebilen her çocuk ileride sağlıklı bir birey olur. Tüm gelişim evrelerini tamamlamış sağlıklı bir birey olması içinde doğru bir okul öncesi eğitimi almalı ve sonrasında onu destekleyen bir ilkokula gitmelidir. Çocukların fark edilmediği kalabalık okulları değil, sınıf kontenjanı ve genel okul kontenjanı az olan okullar tercih edilmelidir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ankara’da ‘Anaokulu’ deyince koruyucu ve eğitici meleği: Ceren Toraman

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Bug ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin